GÖRÜNMEYEN VARLIKLAR: CİNLER

Cin: Arapça: Gece karanlığı, bir tür görünmez varlık.

Cin: TDK.Dini inanışa göre duyularla kavranamayan, insanlar gibi irade ve anlama yeteneğine sahip, ilahi emirlere uymakla yükümlü tutulan varlık.
Masallarda gözle görülmeyen, türlü biçimlere girebilen, iyilik de kötülük de yapabilen yaratık

İnanış mıdır yoksa gerçekte var olan, yalnız tespit edilemeyen bir varlık mıdır, yoksa tamamen hayal ürünü mitolojik bir şey midir cinler?

Bazı insanlar kendilerine  cinlerin ve ya mahiyetini bilemedikleri varlıkların musallat olduğunu, bazıları cinleri yönlendirip emir verdiğini, bazıları kötü cinleri dua muska ve benzeri şeylerle musallat oldukları insanlardan uzaklaştırdıklarını iddia etmekteler. Lakin elle tutulur gözle görünür herhangi bir delil kanıt, cin görüntülerini içeren kamera kayıtları, fotoğraflar , ses kayıtları , bir titreşim göstermemekte ve ya gösterememektedirler. Bu aralar telegram işkencesi ( zihin konttrollü işkence ) denen bir olay konuşuluyor, ve telegram işkencesine maruz kalan insanlar bu işkenceleri çevrelerine kanıtlayamamakta olduklarını söylüyorlar.
İlginç bir şekilde, herhangi bir psikiyatriste gittiklerinde de doktor tarafından teşhis konamıyor, benzer şekilde başka bir doktora gittiklerinde de herhangi bir kan ve ya idrar tahlilinde herhangi bir sonuç çıkmıyor.
Kendilerine cinlerin musallat olduğunu  ve ya onları gördüklerini  iddia eden kişiler nasıl oluyor da bunu ispatlayamıyorlar? Psikiyatriste gidip bir sürü ilaç aldıktan sonra dahi iyileşme göstermiyorlar, ve ya bir süre iyi olduklarını hissettikten , tedavileri bittikten sonra neden kendi üzerilerindeki o belirtiler son bulmuyor, tekrar nüksediyor?
Nedir olayın aslı?
Olayın aslı şudur. Cin denen gözle görülemeyen, sesleri duyulamayan varlıklar aslında, musallat oldukları kişileri etkiliyorlar. O kişilerin bedenleri üzerinde o kişiyi rahatsız edecek şekilde etki bırakıyorlar ve bu etkiye maruz kalan kişilerin bir kısmı cin denen varlıklarını görüyorlar, bir kısmı görmedikleri halde kendi bedenlerinde istemsiz bir şekilde anormal bir davranış sergiliyorlar.
Dışarıdan bu kişilere bakan insanlar genel olarak, kendilerin cinlerin musallat olduğunu iddia eden kişileri deli, psikolojik rahatsızlıkları var, fazla sinir, hayatı hep olumsuzluklarla dolu, depresyona girmiş,adam kafayı yemiş vs gibi etiketlerle etiketlendiriyorlar. Bu kişiler bir psikiyatra gittiklerinde haliyle psikiyatr da , psikiyatr koltuğunda oturan kişilere eldeki verilerle ve fakültelerde öğrendikleri kadarıyla teşhis koyuyor, terapi ve ya hastanın bir süre kullanması için teşhise göre ağır ya da hafif ilaçlar yazıyorlar.

Hal bu ki cin denen mahiyeti kesin olarak bilinmeyen varlıklar insan bedenine etki ettiklerinde o insanlara ne terapi fayda verir, ne bir ilaç, ne de bir ortam değişimi.
Cin musallat olması depresyon değildir, bir psikolojik rahatsızlık ta değildir. Bu nedenle ilaç, terapi gibi etkiler fayda sağlamaz. Bazıları sağlıyor gibi görünse de bir süre sonra tekrar cinin beden üzerindeki etkileri kişi üzerinde görülür.

Bu etkilerin bazıları depresyon belirtileri ve ya psikolojik bir rahatsızlık ile ve ya vücutta eksikliği ve ya fazlalığı olan hormon, vitamin, mineral besin içerikleri nedeniyle oluşan belirtilerle birebir aynıdır. O yüzden izlenmesi gerekli davranış öncelikle ilgili uzman doktorlara görünmeli, herhangi bir iyileşme görülmediği taktirde diğer yollara yönelmelidir.

Cinlerin musallat oldukları bedenlerdeki anormal davranışlar ve hissettikleri şeyler genel olarak şöyledir.
* Herhangi bir akciğer ve üsyo enfekisiyonları olmadığı halde aldığı nefesin kişiye yetmemesi, sık nefes alıp verme, boğulma hissi. Normalde beden kendi halinde bırakıldığında otomatik nefes alıp verdiği halde , nefes alıp vermenin otomatik olmaması ve bu nedenle yorgunluk hissi.
* Sağ ve ya sol gözde batma hissi. Göz kapağının düşmesi, göz kapakları serbest kaldığında kapanma ve batma.
* Uykusunu aldığı halde devamlı halsizlik ve yorgunluk hissi.
* İş ve ya hayat stresini değişik gezme, eğlenme, ailesiyle vakit geçirerek ve ya kendine uygun şekillerde attığı halde çok kısa süre sonra tekrar stresli hal
*Genel olarak  hayatında gerilecek, strese girilecek olumsuz bir şey olmadığı halde , stres durumunun geçmemesi.
* Sebepsiz yere el, ayak, kol, bedenin herhangi bir yerinin aşırı derece titremesi, titremeye engel olmak istendiğinde dahi engel olunamaması.
* Genel olarak evin bir yerinde kendini rahat hissettiğinde, evin başka yerlerinde tekrar aynı belirtilerin baş göstermesi.
* Evde, iş yerinde, kıyafetlerde herhangi bir şeyin  özellikle dikkatini aşırı derecede çekmesi ve rahatsızlık huzursuzluk verdiğini hissetmesi.
* Herhangi birinin yanında olması durumundan aşırı derece etkilenmesi,o kişi yanındayken elinin ayağının dolaşması, işlerinin karışması.
* Normal şartlarda kendine rahatsızlık vermeyecek şeylerden aşırı derecede rahatsızlık huzursuzluk duyma.
* Bakışlarının değişmesi, gözlerinin ferinin gitmesi.
* Özellikle bazı zamanlar işlerin genel olarak ters gitmesi.
* Eşi ile genel olarak huzursuzluk,eşine karşı isteksizlik, var sa çocuklarına karşı sebepsiz yere gerginlik.
* Bedeninde bazı yerlerde sanki bir şey çekiliyormuş hissi olması, ve ya ara sıra üsperti, tüylerin diken diken olması, sanki yanından aniden hafif bir rüzgar esmiş gibi etki hissetmesi, arasıra uykusu olmadığı halde gelen devamlı esneme hissi ve esneme
Ve benzeri etkiler.
Yukarıda yazıldığı gibi bunların bir çoğu psikolojik ve ya bedeni rahatsızlıklardan kaynaklanır. O yüzden bu gibi belirtiler görüldüğünde ilk olarak uzman bir doktora görünmelidir. Hehangi bir fayda belirmediği taktirde o zaman dua, muska , kurşun döktürme ve benzeri işlemler uygulanmalıdır.
Lakin genel olarak hisleri kuvvetli kişiler kendilerine musallat olan varlığın olduğunu keşfederler ve nereden ve hangi şeylerden kaynaklandığını fark ederler ve kendi kendilerine çözüm bulabilirler. Bir iki saat gibi kısa sürede bu etkiler belirgin bir şekilde insan bedeninden kaybolur.
Örneğin yukarıdaki belirtileri fark ettiğinizde, evde , iş yerinde ve ya artık her nerdeyse devamlı dikkatinizi çeken yer neyse, herhangi bir temizlik malzemesi ve ya sirkeyle orayı temizlemek, sizin dikkatinizi çeken şey atılabilecek şekildeyse atmak, altın gümüş ve benzeri takı ve ya kolye küpe şeklinde taşlardan yapılmış takılar takmak, kalorifer peteği gibi bir metalin yanında bir süre kalmak, evde tuz lambası yakmak, şayet biliniyorsa Ayetel kürsi, felak ve nas surelerini okumak, özellikle huzursuzluk hissedilen yerde yerlerde tütsü yakmak, eski, yırtık ayakkabı çorap, eşyayı mümkünse atmak, ve ya temiz tutmak.

Sorun şundan kaynaklanıyor aslen. Bazen insanların beyni, diğer insanların farkına varamadığı, diğer aletlerin farkına varamadığı dalgaları algılar, bir çeşit receiverdır  ( alıcı ) beyin. Algıladıkları bu sinyaller beden üzerinde etki yaparlar. Bir uydu alıcısının uydu yayınlarını tv de görüntü olarak görebilmeniz gibi, beynin algıladığı bu sinyallerin etkisi de beden üzerinde anormal davranışların belirmesidir.

Bizzat tecrübe etmeyen kişi ya da kişilere bu mitolojik ve ya uydurma ve ya halüsinasyon ya da psikolojik rahatsızlık gibi gelir.

Yukarıda sayıldığı gibi bu etkilerin bir çoğu psikolojik rahatsızlık ve ya bedeni rahatsızlık belirtileriyle bazı yonleri çok benzer...

Ama aslen çok farklıdır. Yaşayanlar bilir sadece, ve bu olayı gerçek tecrübe eden kişiler, o kişilerin halinden anlar ve hissederler.... 


Aslında güncel manayla herhangi bir şekilli şemalli korku filmlerindeki gibi yaratıklar değildir cinler. Belki bir radyo frekansı, belki bir tv sinyali, belki bir radyasyon, belki bir telefon internet sinyali, led lamba ve ya tasarruf ampullerden yayılan radyasyon, birinin bir tartışma sonucu üzerinde biriktirdiği negatif enerjiyi ( size konuşma dili beden dili ile belli etmese de ) sizin fark etmeniz, size hediye olarak verilen bir eşyaya sinmiş olan , hediye geldiği yerden almış olduğu negatif enerjiyi sizin fark etmeniz, belki olumsuz anılarınızın içine sinmiş olduğu eşyalarınız, giysileriniz...

Kim bilir?
Belki de altıncı hisleriniz kuvvetlidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder